VBenzeri-Tasarım Bienali’nin, Diyaloğa Davet Eden Sergi Tasarımı
Pandemiyle birlikte gündelik hayatımıza giren bazı zorunlu uygulamalar bienal benzeri etkinliklerin fotmatlarını etkiledi. Bu duruma yeni mecra ve kurgular yaratma tarafından da bakabiliriz. Sergi tasarımında bu anlamda dikkate aldığınız / almak durumunda kaldığınız konular oldu mu? Ve sizce bu durum farklı formatlardaki etkinlik ve tartışma platformlarına nasıl yansır?
Ark Kültür özelinde konuşursak, dediğimiz gibi burası bir zamanlar bir evdi, dolayısıyla evde kalmış oluyorsunuz (kahkahalar). Şaka bir yana, pandemi ve beraberinde getirdikleri tabii ki tüm kurguda ve aslında bienalin zaman içinde değişmesinde büyük bir rol oynadı. Şu anda kütüphane ana mekân kurgusu iken, ilk başladığımızda ‘mutfak’ üzerinde duruyor ve bir araya gelmek, beraber üretmek üzerine tartışıyorduk. Kütüphane’nin yalnız kullanılan bir mekân olması, tek başına kalıp çalışmak, araştırmak gibi eylemleri çağrıştırması bu içinden geçtiğimiz dönemde hayal edebileceğimiz bir fiziksel deneyim. Ve tahmin edebileceğiniz gibi IKSV buranın güvenli bir mekân olması için tüm gerekli protokolleri uyguluyor ve çok hassas davranıyor. Bir yandan da tüm bu süreçten bağımsız olarak, bu ürettiğimiz kurgunun sergi kavramına da yeni bir önerme getirdiğini düşünüyoruz.
Bahar Türkay'ın Can ve Aslı Altay ile yaptığı, VBenzeri'de yayınlanan söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız.